12 Aralık 2010 Pazar

Türkiye Doğası: Böğü

Böğü

Eklembacaklı hayvanlar yeryüzünde yaşayan en büyük hayvan grubu.
Yaşayan her üç organizmadan ikisi eklem bacaklılar şubesine ait.

Türkiye doğasında da eklembacaklılar tür sayısı bakımından en geniş grup.
Tüm yaşam ortamlarında yaşayabilmeleri, değişen koşullara hızlı uyum sağlamaları, duyu organlarının çok gelişmiş olması, vücudu oluşturan dış iskeletin protein ve kitinden (çok sağlam bir madde) oluşması, dayanıklı dış iskeletin eklemlerle birbirine bağlanması, bu sayede kolay hareket edebilmesi gibi nedenler yaşam başarısının yüksek olmasının nedeni olarak sayılabilir.


Zehirsiz olan böğülerin ülkemizdeki ilk bilimsel kaydı 1905 yılında verilmiş.

Eklemcabaklılar;
-böcekler,
-çıyanlar,
-binayaklılar,
-krustaseler (kabuklular) ve
-araknidler
olarak sınıflara ayrılırlar.
Böğüler, araknida (örümcekler, akrepler, akarlar, keneler) sınıfının üyesidirler.

Dış görünüşlerinin örümceklere çok benzemesi nedeniyle genellikle örümceklerle karıştırılırlar
Örümceklere benzemelerine karşın onlardan vücutlarının kuyruk tarafındaki bölümünde bulunan bölmelerin (segment) oldukça belirgin olması, vücudun baş ve kuyruk kısımlarının geniş bir biçimde bağlanması, kıskaçlarının ucunun makas gibi olması ve zehirsiz olmaları gibi özellikleriyle ayrılırlar. Böğülere yaygın olarak deve örümcekleri, yalancı örümcekler, rüzgâr örümcekleri, rüzgâr akrepleri denir. Bunun yanında yerel olarak da böğü, karabüyü, sarıkız, sarı ömer gibi isimleri vardır.
Böğülerin boyları 1 ile 13 cm arasında değişiklik gösterir. Vücut üzerinde çok sayıda küçük kıl benzeri yapılar bulunur. 1. çift yürüme bacakları diğer bacaklardan daha zayıf yapılı olup dokunma ve yön bulmada görev alır. Etçildirler ve başlıca besinlerini diğer eklembacaklılar oluşturur. Bunun yanında küçük kertenkele, yılan ve kemiricileri de avlayabilirler. Böğüler avlarını yedikten sonra, kıskaçlarını tükürük bezlerinden çıkardıkları salgıyla ıslatıp vücut üzerinde kalan tüm kalıntıları temizlerler. Bunun yanında bazı kuşlar, böcekle beslenen memeliler, sürüngenler ve bazı örümcekler tarafından da avlanırlar.

Saniyede 53 cm kadar hız yapabilirler, 1 metre yükseğe kadar da zıplayabilirler
Böğüler genellikle sıcak ve kurak iklime sahip yerlerde, çöllerde, taş altlarında, toprak ve kum içinde yaşarlar. Aktifliklerini gece yaparlar. Gündüzleri kum ya da toprak içindeki yuvalarında dinlenirler. Çok hızlı koşabilirler. Saniyede 53 cm kadar hız yapabilirler. 1 metre yükseğe kadar da zıplayabilirler.

Çok güçlü kıskaçları vardır, bunlarla omurgalılardan et kopartabilirler
Kıskaçlarını birbirine sürterek ilginç bir ses çıkarırlar. Bu sesler diğer böcekler tarafından duyulmaz. Ayakları yapışıcı özellikte olup düz yerlere rahatlıkla tırmanabilirler. Görünüşünün büyük bir örümcek gibi olması, kıskaçlı, kıllı vücut yapıları ve çok hızlı hareket etmeleri gibi nedenlerden dolayı halk arasında korkuya neden olmuştur. Buna ek olarak" et yiyen örümcek", "et yiyen canavar" gibi adlarla da basında yer almaları böğülerin zarar veren bir canlıymış gibi algılanmalarını daha da güçlendirmiştir. Oysa böğüler tahrik edilmedikleri sürece insanlara saldırmazlar. Herhangi bir ısırma sonucu da gerçekleşen yaralardaki iltihaplanmalar, zehirden değil kıskaçlarında olabilen bazı bakterilerden dolayıdır.
Kaynaklar
Varol İ., vd., Gaziantep Karabüyü Faunası., TÜBİTAK TBAG Proje No: 105T085., 2008.
Fotoğraf: Prof. Dr. Bayram Göçmen


Hazırlayanlar :  merakediyorum grubu üyeleri merakediyorum@googlegroups.com

Kaynak : Bilim ve Teknik -TÜBİTAK / Ekim 2010 "Türkiye Doğası"ndan alınmıştır. Resim ve başlıklar yazıya eklenmiştir.



--

0 yorum:

Yorum Gönder